Bu çalışma, dijital kamusal alan kavramını toplumsal pratikler bağlamında tartışmakta ve fiziksel kamusal alanla olan ilişkisini sorgulamaktadır. Dijitalleşmenin bireyin deneyim alanını dönüştürme potansiyeline sahip olduğu iddiası, gerçek mekânın fiziksel varlığı karşısında ne ölçüde geçerlidir? Makale, bu soruya kentsel kamusal alanın direnç gücünü ve özellikle Türkiye’de 2023 seçim sürecinde siyasi aktörlerin kamusal alandaki stratejik varlıklarını temel alarak yanıt aramaktadır. Literatür temelli bu değerlendirme, dijital kamusal alanın yanıltıcı bir kapsayıcılık sunduğunu ileri sürmektedir. Buna karşılık, kamusal karşılaşmaların ve siyasal katılımın halen fiziksel mekânlarda vücut bulduğunu öne sürer.
Dijital kamusal alan, kentsel alan, siyasal iletişim, toplumsal temsil, kamusal mekân